AVUKATIN HAK VE YETKİLERİ
1) AVUKATLIĞIN MAHİYETİ VE AMACI
Avukatlığın mahiyeti:
Madde 1 – Avukatlık, kamu hizmeti ve serbest bir meslektir. (Değişik ikinci fıkra: 2/5/2001 - 4667/1 md.) Avukat, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eder.
Avukatlığın amacı:
Madde 2 – (Değişik birinci fıkra : 2/5/2001 - 4667/2 md.) Avukatlığın amacı; hukuki münasabetlerin düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamaktır. Avukat bu amaçla hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis eder.
Avukatlığın amacı; hukuki münasabetlerin düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamaktır.
2)SADECE AVUKATLARIN YAPABİLECEĞİ İŞLER
Madde 35 – (Değişik: 26/2/1970 - 1238/1 md.) Kanun işlerinde ve hukuki meselelerde mütalaa vermek, mahkeme, hakem veya yargı yetkisini haiz bulunan diğer organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip etmek, bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek, yalnız baroda yazılı avukatlara aittir. Baroda yazılı avukatlar birinci fıkradakiler dışında kalan resmi dairelerdeki bütün işleri de takip edebilirler.
Avukatlık Kanunu uyarınca kamu hizmeti gören, ağırlaştırılmış özen yükümlülüğü bulunan, hafif kusurundan dahi sorumlu tutulan, mesleki bir disipline sahip olan, yükümlülüklerine aykırı hareketleri disiplin yaptırımına tabi kılınan, ceza kanunu uyarınca yargı görevi yapan ve kamu görevlisi olarak tanımlanan bir profesyonelin yardımı ile sağlanabilir. Bu nedenle kanun koyucu tarafından yalnız avukatların yapabileceği faaliyet alanı yaratmıştır.
Avukatlık Yetkilerinin Başkaları Tarafından Kullanılmaması
Madde 63 –Baro levhasında yazılı bulunmayanlar ve işten yasaklanmış olan avukatlar, şahıslarına ait olmayan dava evrakını düzenleyemez, icra işlemlerini takip edemez ve avukatlara ait diğer yetkileri kullanamazlar. Baro levhasında yazılı bulunmayanlar avukatlık unvanını da taşıyamazlar. (Ek cümle : 2/5/2001 - 4667/40 md.) Şu kadar ki, baro levhasındaki kaydı yirmi yılı dolanlardan, bürosunu kapatarak vergi kaydını sildiren avukatlar durumları hakkında bilgi vermek ve baroya karşı görev ve yükümlülüklerini yerine getirmek koşuluyla sadece avukat unvanını kullanabilirler.
Yargıtay kararı uyarınca; kendisini çevresinde avukat gibi tanıtıp bazı kimselerin davalarına bakabileceği hususunda görüşmeler yapması şeklinde gerçekleşen eylem, kanunun 35/1. Maddesinde sayılan yalnız avukatların yapabileceği işlerden görülmeyerek aynı Kanun’un 63/3. Maddesindeki suçu oluşturmayacağı, bu suçun oluşabilmesi için avukatlara ait hak ve yetkilerin kullanılmasının gerektiği; kendisi avukat olarak tanıtıp kişilerden menfaat temini ise hazırlık hareketlerinin aşılması halinde dolandırıcılığa teşebbüs veya tamamlanması halinde de dolandırıcılık suçu kapsamında değerlendirilebileceği, avukat olmadığı halde kendisini avukat gibi tanıtıp iş takibi karşılığında kişilerden para almak suretiyle menfaat sağlaması şeklindeki eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturacağı, bu suçun baro araç olarak kullanılmadığından TCK 158/1-d maddesindeki suç değil 157/1. Maddesindeki basit dolandırıcılık suçunu oluşturacağı, avukat olmadığı halde kendisini banka avukatı olarak tanıtıp kredi kartı borcu nedeniyle icra takibi başlatacağı gerekçesi ile para tahsil edenin eyleminin , TCK’nın 158/1 maddesine eklenen L bendi kapsamında öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçu olduğu içtihat edilmiştir.
3-)UZLAŞMA SAĞLAMA HAKKI
Madde 35/A- Avukatlar dava açılmadan veya dava açılmış olup da henüz duruşma başlamadan önce kendilerine intikal eden iş ve davalarda, tarafların kendi iradeleriyle istem sonucu elde edebilecekleri konulara inhisar etmek kaydıyla, müvekkilleriyle birlikte karşı tarafı uzlaşmaya davet edebilirler.
Kanunun 35/A maddesindeki düzenleme, alternatif bir uyuşmazlık çözüm yolu olmayıp, yalnız avukatlara sağlanan uzlaşma sağlama yetkisidir.
· Taraflar uzlaşmaya başvurmak, süreci devam ettirmek ve sonuçlandırmak konusunda tamamen serbesttirler.
· Taraflar, uzlaşmaya davet ederken , davete icap ederken ve süreç boyunca eşit haklara sahiptirler.
Uzlaşma görüşmeleri sırasında avukatlar, müvekkillerine hukuki durumları hakkında bilgi verir, çözüm önerilerinde bulunur ve uzlaşmaları konusunda müvekkillerini özendirirler. Uzlaşmayı yürüten avukat; uzlaşma süreci, sürecin nasıl işleyeceği ve uzlaşmanın sonuçları hakkında kendi müvekkilini aydınlatmakla yükümlüdür. Avukat bu yükümlülüğünü yerine getirdiğini belgeleyen bir tutanağı müvekkiliyle birlikte imza altına alır.
4-) İŞİ REDDEBİLME HAKKI
Madde 37 -Avukat, kendisine teklif olunan işi sebep göstermeden reddedebilir. Reddin, iş sahibine gecikmeden bildirilmesi zorunludur.
• İstisnaları: İşi iki avukat tarafından reddedilen kişinin baro başkanına başvurması ve baro başkanının bir avukatı görevlendirmesi ve CMK.m.150 gereği avukatın baro tarafından sanığa müdafi olarak atanması durumlarında, avukatın işi reddetme hakkı sınırlandırılmıştır.
• Avukata işi alma sırasında tanınan bu hürriyet, iş devam ederken de sürmektedir. Avukatlık Kanunu’nun 174. maddesine göre avukat, üzerine aldığı işi haklı bir sebep olmaksızın dahi takipten vazgeçebilir. Ancak bu durumda avukat hiçbir ücret isteyemez ve peşin aldığı ücreti geri vermek zorundadı.
5-)ÜCRETİ VE YAPTIĞI GİDERLERİ İÇİN HAPİS HAKKI
Dosya Üzerinde Hapis Hakkı
Avukat, ücreti ve yapmış olduğu giderleri kendisine ödenmedikçe elinde bulunan evrakı müvekkiline geri vermekle yükümlü değildir.
Mal, Para ve Kıymetler Üzerinden Hapis Hakkı
Avukat, müvekkili tarafından verilen veya onun namına aldığı malları, parayı ve diğer her türlü kıymetleri, avukatlık ücreti ve giderin ödenmesine kadar, kendi alacağı nispetinde elinde tutabilir.
6-)VEKİLLİKTEN ÇEKİLME HAKKI
Madde 41 – Belli bir işi takipten veya savunmadan isteği ile çekilen avukatın o işe ait vekalet görevi, durumu müvekkiline tebliğinden itibaren onbeş gün süre ile devam eder. Şu kadar ki, adli müzaharet bürosu yahut baro başkanı tarafından tayin edilen avukat, kaçınılmaz bir sebep veya haklı bir özürü olmadıkça, görevi yerine getirmekten çekinemez. Kaçınılmaz sebebin veya haklı özürün takdiri avukatı tayin eden makama aittir.
Eğer istifadan veya 41/2 uyarınca istifanın kabulünden sonra onbeş gün içerisinde müvekkil yeni bir avukat tayin etmişse, bu durumda onbeş günlük sürenin de bitmesinin beklenmesine gerek bulunmamaktadır.
7-)İŞLERİN STAJYERLER VEYA SEKRETERLERLE TAKİBİ HAKKI
Avukat, işlerini kendi sorumluluğu altındaki stajyeri veya yanında çalışan sekreteri eliyle de takip ettirebilir, fotokopi veya benzeri yollarla örnek aldırabilir. Avukatın onanmasını istemediği örnekler harca tabi değildir.
8-)BİLGİ, BELGE VE DOSYA İNCELEME, ÖRNEK ALMA, DERDEST DAVALARDA MÜZEKKERELERİ DURUŞMA GÜNÜ BEKLEMEKSİZİN MAHKEMEDEN ALMA HAKKI
Madde 2/3 -Yargı organları, emniyet makamları, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüsleri, özel ve kamuya ait bankalar, noterler, sigorta şirketleri ve vakıflar avukatlara görevlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olmak zorundadır. Kanunlarındaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu kurumlar avukatın gerek duyduğu bilgi ve belgeleri incelemesine sunmakla yükümlüdür. Bu belgelerden örnek alınması vekaletname ibrazına bağlıdır. Derdest davalarda müzekkereler duruşma günü beklenmeksizin mahkemeden alınabilir.
Avukatın dosya incelemesi, bilgi ve belgelere erişebilmesi, avukatlık mesleğinin icrasının olmazsa olmaz koşullarındandır.Nitekim kanunun 46/2. Maddesinin gerekçesinde; ‘’Vekaletini alacağı bir iş hakkında dava veya takip dosyası avukata en doğru bilgi vereceği cihetle, avukatın bunları vekaletnamesi olmadan da tetkik etmesine imkan verilmesindeki zaruret aşikardır.’’ Denilmiştir.
9-)SİCİL CÜZDANINI VE KENDİSİYLE İLGİLİ BARO’DA HER TÜRLÜ BELGEYİ GÖRME HAKKI
Madde 54 – Levhada yazılı olan her avukatın bağlı olduğu baroda, Türkiye Barolar Birliğinden gönderilen örneğe göre düzenlenecek bir sicil cüzdanı bulunur. Bu cüzdan gizlidir; ancak sahibi veya vekalet vereceği başka bir avukat tarafından her zaman görülebilir ve gerekli not alınabilir. Bir barodan diğerine nakil halinde, cüzdan, nakledilen baro başkanlığına gönderilir.
TBB Disiplin Kurulu, ‘’evrakı görmek hakkı, suret almayı da kapsadığından’’ avukatlık sıfatı kullanılmadan yapılan bilgi talebinin reddi ile savunma hakkının kısıtlandığı yönündeki itirazın usul ve yasaya aykırı olduğuna karar vermiştir.
10-)ÖRNEK ÇIKARABİLME HAKKI
Madde 56 – Usulüne uygun olarak düzenlenen ve avukata verilmiş olan vekaletname 52 nci maddede yazılı dosyada saklanır. Avukat, bu vekaletnamenin örneğini çıkarıp aslına uygunluğunu imzası ile onaylayarak kullanabilir.
Avukatın çıkardığı vekaletname örnekleri bütün yargı mercileri, resmi daire ve kurumlar ile gerçek ve tüzel kişiler için resmi örnek hükmündedir. Avukatın çıkaracağı ve vekaletname örneğinde; vekaletnameyi düzenleyen merciin adı, kayıt numarası, düzenleme tarihi ile avukatın adı, soyadı, vergi numarası, imzası ve ayrıca vekil edenin adı, soyadı, adresi ve yetki kapsamının ne olduğunun bulunması zorunludur.
11-)ONAYLAMA HAKKI
Madde 56/2- Asıllarının verilmesi kanunda açıkça gösterilmeyen hallerde avukatlar, takibettikleri işlerde, aslı kendilerinde bulunan her türlü kağıt ve belgelerin örneklerini kendileri onaylıyarak yargı mercileri ile diğer adalet dairelerine verebilirler.
Yargıtay, kira sözleşmesine dayalı tahliye davasında , kira sözleşmesinin aslının dosyaya sunulmasının zorunlu olmadığı, taraflar arasında sözleşmenin imzalandığı konusunda da uyuşmazlık bulunmadığından, avukatın onaylayarak sunduğu örneğe göre işlem yapılması gerektiğini içtihat etmiştir.
12-)TEBLİGAT YAPABİLME HAKKI
Madde 56/4 -Avukatlar, vekalet aldıkları işlerde, ilgili yargı mercii aracılığı ile ve bu yargı merciinin tebliğat konusunda bir kararı olmaksızın, diğer tarafa adli kağıt ve belge tebliğ edebilirler. Tebliğ edilen kağıt ve belgelerin birer nüshası, gerekli harc, vergi ve resim ödenmek şartiyle, ilgili yargı merciinin dosyasına konur.
Av.Kan. 56/4. Maddesi kapsamında vekalet almış olmak, gönderilecek belgenin adli kağıt ve belge niteliğinde olması ile sadece karşı tarafa yapabilmesi kaydıyla avukatların tebligat yapabileceği bildirilmiştir.
13-)YETKİ BELGESİ VEREBİLME HAKKI
Madde 56/5 Avukatlar veya avukatlık ortaklığı başkasını tevkil etme yetkisini haiz oldukları bütün vekâletnamelerini kapsayacak şekilde bir başka avukata veya avukatlık ortaklığına vekâletname yerine geçen yetki belgesi verebilir. Bu yetki belgesi vekâletname hükmündedir.
Yetki belgesi verebilmek için Baro levhasında kayıtlı avukat olmak şartı bulunup, baro levhasından kaydı silinmiş bir avukat, avukatlara ait bu yetkiyi kullanamayacaktır. Nitekim Yargıtay, hakim ve savcı adayı olduğu gerekçesi ile baro levhasından kaydını sildiren avukatların yetki belgesi ile bir başka avukatı yetkilendiremeyeceklerini, yetki belgesinin ancak Av. Kan. 35. Maddesi uyarınca baro levhasına kayıtlı avukatların yapabileceği işlem olduğunu içtihat etmiştir.
14-)TANIKLIKTAN ÇEKİNME HAKKI
Madde 36 – Avukatların, kendilerine tevdi edilen veya gerek avukatlık görevi, gerekse ,Türkiye Barolar Birliği ve barolar organlarındaki görevleri dolayısiyle öğrendikleri hususları açığa vurmaları yasaktır.
Sır saklama yükümlülüğünün düzenlendiği Av.Kan.36. Maddesinde, avukatların kendilerine tevdi edilen veya gerek avukatlık görevi, gerekse, TBB ve barolar organlarındaki görevleri dolayısıyla öğrendikleri hususları açığa vurmalarının yasak olduğu, bu hususlar hakkında tanıklık edebilmeleri, iş sahibinin muvafakatini almış olmalarına bağlı olduğu , ancak bu halde dahi avukatların tanıklık etmekten çekinebilecekleri,çekinme hakkının kullanılmasının hukuki ve cezai sorumluluk doğurmayacağı hüküm altına alınmıştır. Görüldüğü üzere avukatın tanıklıktan çekinme hakkı mutlaktır.Müvekkil avukatın tanıklık yapmasını istese dahi avukatın tanıklık yapmak gibi bir yükümlülüğü bulunmamaktadır.