Doğmamış çocuk (nasciturus), hukuki olarak doğum anından önce anne karnında olan fetüs anlamına gelir ve bazı yasal haklara sahiptir. Bu haklar, çocuğun doğumuyla birlikte kazanılabilir hale gelir ve doğmamış çocuğun korunması amacıyla çeşitli düzenlemelerle desteklenir. Türkiye’de ve uluslararası hukukta doğmamış çocuğa ilişkin yasal düzenlemeler, özellikle medeni hukuk ve ceza hukuku kapsamında ele alınır.

Doğmamış Çocuğa İlişkin Yasal Düzenlemeler

1. Türk Medeni Kanunu Kapsamında Doğmamış Çocuğun Hakları

Türk Medeni Kanunu (TMK), doğmamış çocuğun bazı hukuki haklarını koruma altına alır. Özellikle miras hukuku, aile hukuku ve kişilik hakları bakımından önemli düzenlemeler içerir:

  • Hak Ehliyeti: Türk Medeni Kanunu'na göre, doğmamış çocuk, sağ doğmak şartıyla hak ehliyetine sahiptir. Bu düzenleme, doğumun gerçekleşmesiyle çocuğun hukuki haklarının kazanılabileceği anlamına gelir. Örneğin, doğmamış bir çocuk, mirasçı olarak kabul edilir ancak bu hakkı elde edebilmesi için canlı doğması gereklidir.

  • Miras Hakkı: TMK'ya göre, miras bırakanın vefatından sonra mirasçılar arasında doğmamış bir çocuk da varsa, doğumu beklenir. Eğer çocuk sağ doğarsa mirastan pay alır; aksi takdirde bu hak düşer. Doğmamış çocuğun miras hakkı, ona gelecek olan malların ve hakların korunması amacıyla güvence altına alınmıştır.

  • Velayet ve Korunma Hakkı: Doğmamış çocuğun hakları, anne karnında korunmaya başlar. Annenin hamileliği süresince tıbbi bakım ve sağlık hizmetlerinden faydalanması ve çocuğun sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesi, velayet hakkı çerçevesinde değerlendirilir.

2. Ceza Hukuku Kapsamında Doğmamış Çocuğun Korunması

Türk Ceza Kanunu (TCK), doğmamış çocukların yaşam ve beden bütünlüğünün korunmasına yönelik bazı hükümler içerir:

  • Kürtaj ve Düşüğe İlişkin Düzenlemeler: Türkiye’de kürtaj, hamileliğin ilk 10 haftasına kadar kadının rızasıyla yasal olarak yapılabilir. 10 haftadan sonra ise annenin hayatını tehlikeye sokan durumlar veya bebeğin yaşamla bağdaşmayan sağlık sorunları olması durumunda doktor raporu ile kürtaj yapılabilir. Bu sürenin dışında yapılan kürtaj, yasa dışıdır ve cezai yaptırımlara tabidir.

  • Çocuğun Düşürülmesine Sebep Olma: TCK, annenin izni olmaksızın çocuğun düşmesine veya ölü doğmasına sebep olan eylemleri suç olarak kabul eder. Suçun cezası, eylemin ağırlığına ve çocuğun sağlık durumuna göre değişir.

  • Anneye Karşı İşlenen Suçlar: Doğmamış çocuk, annenin beden bütünlüğüyle bağlantılı olarak da korunur. Anneye karşı gerçekleştirilen ve çocuğun doğmasına engel olan veya çocuğun ölümüne neden olan fiziksel saldırılar, ağır ceza gerektiren suçlar arasında sayılır.

3. Uluslararası Hukukta Doğmamış Çocuğun Hakları

Uluslararası hukukta doğmamış çocuklara yönelik doğrudan düzenlemeler sınırlı olmakla birlikte, bazı uluslararası belgeler dolaylı olarak doğmamış çocukların haklarını koruma altına alır:

  • İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Çocuk Haklarına Dair Birleşmiş Milletler Sözleşmesi (ÇHS): Bu belgeler, her çocuğun doğuştan sahip olduğu yaşam hakkını güvence altına alır. Her ne kadar doğrudan doğmamış çocuklar için hüküm içermese de, doğumdan itibaren hakların korunmasını öngörmesi nedeniyle, dolaylı olarak fetüs haklarına da atıf yapılabilir.

4. Tıbbi ve Etik Düzenlemeler

Doğmamış çocuklara ilişkin yasal düzenlemeler sadece hukukla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda tıbbi ve etik kurallar çerçevesinde de ele alınır:

  • Gebelik Sürecinde Sağlık Hizmetlerine Erişim: Türkiye’de anne adaylarına hamilelik boyunca ücretsiz sağlık hizmetleri sağlanır. Bu hizmetler, fetüsün sağlıklı bir şekilde gelişimini desteklemek ve doğumun güvenli bir şekilde gerçekleşmesini sağlamak amacı taşır.

  • Doğum Öncesi Testler ve Tedavi: Doğmamış çocuğun sağlığına ilişkin doğum öncesi testler (prenatal testler) ve tıbbi müdahaleler, hem annenin hem de fetüsün sağlık durumunu izlemek amacıyla yapılır. Bu testler, bebeğin genetik veya gelişimsel anomalilerinin erken tespiti için kullanılır.

Sonuç

Doğmamış çocuklar, doğumdan önce de hukuki koruma altındadır ve hakları sağ doğmak kaydıyla tanınır. Türkiye’de Türk Medeni Kanunu ve Türk Ceza Kanunu, doğmamış çocukların miras hakları, yaşam hakkı ve bedensel bütünlüklerinin korunmasına yönelik çeşitli hükümler içerir. Ayrıca uluslararası hukuki düzenlemeler ve tıbbi uygulamalar da doğmamış çocukların haklarını ve sağlığını güvence altına almak için katkıda bulunur. Bu düzenlemeler, fetüsün doğum öncesi dönemden itibaren korunmasını sağlamayı ve sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesini teşvik etmeyi amaçlar.

Çalışma Alanlarımız

  • İş Hukuku

    İş Hukuku

    İş hukuku, çalışma hayatının kurallarını belirleyen ve işçi ile işveren arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuki alandır. İş hukuku, işçilerin haklarını korurken aynı zamanda işverenlerin işletme ihtiyaçlarını da dikkate alır.

  • Mülkiyet Hukuku

    Mülkiyet Hukuku

    Mülkiyet hukuku, bireylerin mülkiyet haklarını düzenleyen ve bu hakların kullanımını, devrini ve korunmasını sağlayan hukuki bir disiplindir. Bu alanda taşınır ve taşınmaz malların sahipliği, devri, kiralanması ve miras yoluyla geçişi gibi konular ele alınır.

  • Aile Hukuku

    Aile Hukuku

    Aile hukuku, aile birliğini oluşturan bireyler arasındaki ilişkileri ve bu ilişkilerden doğan hakları ve sorumlulukları düzenleyen hukuki bir alandır. Evlilik, boşanma, velayet, nafaka, miras ve evlat edinme gibi konular aile hukukunun kapsamına girer.

  • Şahıs Davaları

    Şahıs Davaları

    Şahıs davaları, hukuki ilişkilerde bireyler arasındaki anlaşmazlıkları çözmek amacıyla açılan davaları ifade eder. Bu tür davalar genellikle taraflar arasındaki hak ve sorumlulukların belirlenmesi, sözleşmelerin ihlali, tazminat talepleri gibi konuları içerir.

  • Ceza Hukuku

    Ceza Hukuku

    Ceza hukuku, toplumun düzenini sağlamak ve suç işleyenleri cezalandırmak amacıyla oluşturulmuş hukuki bir disiplindir. Ceza hukuku, suç ve ceza kavramları üzerine odaklanır ve devletin suçlu olarak kabul ettiği davranışları belirler.

  • İcra ve İflas Davaları

    İcra ve İflas Davaları

    İcra ve İflas Hukuku, alacaklıların haklarını korur, borçların tahsilini sağlar ve borçluların iflas süreçlerini düzenler. Dokuz Eylül Avukatlık Ofisi olarak, bu süreçlerde yanınızdayız.